Reklam
Vakıf Katılım
Tarih : 2020-03-04 07:55:00

Fed faiz kararı

Ekim 2008 sonrası ilk ‘ara dönem’ faiz kararı

Amerikan Merkez Bankası (Fed) Ekim 2008’den bu yana ilk kez ara dönem toplantı gerçekleştirerek faiz kararı aldı ve federal fonlama oranı aralığını 50 baz puan indirdiğini açıkladı. Böylece söz konusu aralık yüzde 1.00-yüzde 1.25 şeklinde belirlenmiş oldu. Banka tarafından yapılan açıklamada ekonomideki güçlü yapının korunduğu ancak coronavirus’ün (Covid-19) ekonomik aktivite üzerinde risk oluşturduğu belirtildi. Komite, maksimum istihdam ve fiyat istikrarı hedeflerini tutturmak adına bu yönde bir adım attığını açıklarken, gelişmeleri yakından izlediğini ve ekonomik görünüm üzerindeki etkilerine karşı tüm araçlarını kullanarak destekleyici davranacağına atıfta bulundu. Faiz kararı katılımcıların oybirliği ile alındı.

“Güçlü ekonomik temel” vurgusuna karşın hamle yapılma zarureti doğdu

“Zamanlama açısından sürpriz” şekilde alınan faiz kararının ardından TSİ 19.00’da basın toplantısı gerçekleştiren Fed Başkanı Powell’ın mesajları piyasa katılımcıları tarafından yakından takip edildi. Toplantı öncesinde gösterge tahvil faizlerinin gerilediği, Amerikan dolarının tüm grup üyeleri nezdinde (gelişmiş & gelişmekte olan) değer kaybettiği ve hisse senedi endekslerinin yükseldiği bir ortam söz konusu iken devam eden süreçte riskli varlıklardan çıkış isteğinin hisse senetleri önderliğinde gerçekleştiği görüldü. Başkan Powell ekonomik görünümdeki yeni risklere karşı diğer katılımcılar ile birlikte ekonomiyi güçlü tutmak adına bu tarz bir adım attıklarını belirtti. Covid-19 kaynaklı risklerin görünümü değiştirdiği açıklanırken, ekonomik temellerin hali hazırda güçlü olduğunun altı çizildi. Ayrıca, ekonomiyi güçlü tutmak adına her türlü adımın atılmaya devam edileceği mesajı paylaşılırken, virüs etkilerinin son dönem içerisinde hızlandığı ve bu nedenle adım atma ihtiyacı duyulduğu söylendi. Gün içerisinde takip edilen G-7 telekonferansı ve devamında paylaşılan metnin yüksek koordinasyonu gösterdiği belirtilirken, daha fazla koordine hamlenin olasılık dahilinde olduğunun altı çizildi. Basın toplantısının öne çıkan dört mesaj ise şu şekilde özetlenebilir: 1. Fed, gelişmelere göre araçlarını kullanmaya hazır ancak şu anda böyle bir ihtiyaç yok. 2. Faiz indirimi ile birlikte hane halkı ve iş dünyası güveni desteklenecek. 3. Faiz indirimi ile finansal koşullardaki sıkılaşma engellenebilir. 4. Covid-19 kaynaklı etkilerin görülmesi açısından henüz ilk aşamada bulunuluyor ve geniş data setini görmeden konuşmak kolay değil. Ancak, otel ve turizm sektörlerinde sıkıntılar olduğuna dair geri dönüşler söz konusu.

Fed önderliğinde “koordineli” para politikası kararlarının devamı gelebilir

Fed’in bugün aldığı faiz kararı yakın zamanda sırasıyla Nisan 1994, Ekim 1998, Nisan 2001, Eylül 2001, Ağustos 2007, Ocak 2008 ve Ekim 2008 dönemlerinde tercih edilmiş, ekonomiye doğrudan pozitif etkileşim açısından bakıldığında ise 2001 öncesi dönemdeki iki hamle dışındakilerin efektif olduğu görülmemişti.

Takvim dahilinde gerçekleştirilen FOMC toplantıları sonucunda Aralık 2016 ile Aralık 2018 dönemleri arasında federal fonlama oranı aralığı yüzde 0-yüzde 0.25 düzeylerinden yüzde 2.25- yüzde 2.50’ye yükseltilmiş, 2019 yılında ise ticaret kaynaklı belirsizliklerin global ekonomi üzerinden ABD’ye yönelik riskler doğurması nedeniyle 75 baz puan indirimle süreç ters yönde işletilmişti. 2020 başlangıcında ise genel piyasa konsensüsü Fed’in en erken yıl ortasına dek politika faizinde herhangi bir hamle yapmaması, diğer yarıda ise adım atması durumunda tercihinin indirimden yana olacağı şeklinde takip edilmişti. Keza Deniz Yatırım Araştırma Bölümü olarak bizim beklentimiz de bu minvalde oluşmaktaydı.

Bugün atılan “zamanlama açısından sürpriz” faiz indirimi sonrasında Fed’in piyasa katılımcılarına “sinyal etkisi kanalı” üzerinden net bir mesaj verdiğini düşünüyoruz ve son dönem içerisinde gözlenen oynaklık artışı ve algı bozulmasından rahatsız olduğunu teyit ettiğine inanıyoruz. Öte yandan ilk çeyrek büyüme performanslarının başta Çin ekonomisi olmak üzere global ekonomide zayıflamaya işaret edecek olması ve-hatta ikinci çeyreğe de risklerin taşınma potansiyelinde olduğunu gözettiğimizde “sadece faiz indirimi vasıtası ile para politikası üzerinden sürece müdahale etmenin kolay ve mümkün olmadığını” düşündüğümüzü de belirtmek isteriz.

Fed açısından kısa vadede en önemli risk unsuru bozulan yatırımcı algısının finansal piyasalar üzerinden vatandaş kesimine sirayet etmesi ve reel ekonomiyi negatif anlamda baskılaması. Bu nedenle finansal koşulların sıkılaşma eğilimi, güven endeksleri, harcama alışkanlıklarındaki değişiklikler ve olası arz zincirindeki aksaklıklar kaynaklı üretim-tüketim kanalının sekteye uğrama ihtimalleri yakından izlenecek. Öte yandan yakın zaman içerisinde önemle takip edilen “güçlü Amerikan doları” temasından değer kaybına geçişin kısa vadede para politikasının geçişkenliği ve düşük enflasyon ortamında karar alıcılara kolaylık sağlayacağını değerlendiriyoruz.

G-7 nezdinde gerçekleştirilen telekonferansın ardından Amerikan Merkez Bankası’nın önderlik ettiği faiz indirimi süreci diğer üyelerin de katılım ile devam edebilir. Hatırlatmak gerekirse, bugün Avustralya Merkez Bankası (RBA) politika faizinde 25 baz puan indirim yaparken, yakın vadede (4 Mart) benzer durum Kanada Merkez Bankası (BOC) cephesinden de gelebilir. Piyasa fiyatlamaları vadeli kontratlarda ECB açısından faiz indirimi olasılığını Mart ayı toplantısı için yüzde 79 olasılıkla -5 baz puan şeklinde fiyatlarken, Japonya ve İngiltere para politikalarında da benzer adımlar gelebilir. Fed’in ise yılı yüzde 0.50 fonlama oranı ile tamamlayacağına dair fiyatlama eğilimi söz konusu.

Atılan adımın kısa vadede riskli varlıklara yönelik iştahı desteklemesini beklemekle birlikte 2019 tecrübelerimizi de göz ardı etmiyoruz. Buna göre, Fed’in faiz indirim süreci içerisinde olmasına rağmen bozulan/bozulması muhtemel algı kaynaklı ve sistemin doğal gereksinimi çıkışlı Amerikan doları talebi devam edebilir. Tahvil piyasalarında düşük faiz sürecinin korunacağını değerlendirirken, primli EUR temasının ECB açısından para politikası etkinliğini azaltma riski taşıması nedeniyle arzu edilen en son durum olduğuna inanıyoruz. Fiyatlamalar açısından EURUSD paritesinde haftalık bazda 1.1190-1.1200 düzeylerinin üzerinde kapanış takip edilmedikçe uzun vadeli düşünmeyi tercih etmezken, olası senaryoda ise 1.11450-1.1700 aralığı gündeme gelebilir. Türk lirası cinsinden varlıklarda jeopolitik haber akışının 5 Mart Moskova sürecinin ardından azalması-dengelenmesi halinde USDTRY paritesinde 6.00-6.10 aralığında işlem yoğunlaşması yüksek olasılığa sahip.

Kaynak: Orkun Gödek / Deniz Yatırım
Hibya Haber Ajansı

© Copyright 2024 finansinnabzi.com Tüm Hakları Saklıdır.
Web sitemiz Hibya Haber Ajansı Abonesidir.